Luna Star ve Angela White, kavisli bedenleriyle Keiran Lee’nin üzerine adeta düşmüşlerdi. İki milf, Latince ateşi içinde, kıvrımlarıyla onu esir almıştı. Luna’nın keskin bakışları ve Angela’nın yumuşacık teni, Keiran’ın her zerresini titretiyordu. İç çamaşırlarının altından kıvrılarak sarkan büyük göğüsleri, ipeksi kalçaları açıkça arzunun dilindeydi. Keiran’ın dili önce Luna’nın tüy gibi traş edilmiş vajinasında gezindi; tatlı ıslaklığı ve sıcaklığı dudaklarında patlıyordu. “Tadı inanılmaz” demekten kendini alamadı o an.
Ardından Angela’nın koyu tenine, kabaran klitorisine yumuşak ama hırçınca dokundu Keiran. Parmakları arasında titreyen o şey, ağzına girmeye can atıyordu. Üçlü hızla ateşi yükseltti: Luna başıyla onun sertleşmiş testislerini emiyor, Angela ise parmaklarını becerikli hareketlerle vajinasını oynatıyordu. Sadece izlemek bile delice uyarıcıydı.
Keiran sabırsızlandı ve Angela’yı sırtüstü yatırarak üzerine geçti; bu kez o domine ediyordu. Kalçalarını oraya buraya sürterken ikisi de onun boyun eğişinden fırlayan çığlıklara teslim oldu. Luna da boş durmadı; müthiş bir dil oyunu ile klitini nefes nefese bıraktıktan sonra Keiran’ın kalın penisini derinliklerine kabul etti. Boğazını acıtana kadar emip götürürken akışkan salgılar yer değiştiriyordu—o an sadece seks vardı, başka hiç kimse.
Sürtünmelerin şiddeti artarken üçü de sınırların dışına taşan isteklerle kapandı birbirlerine. Sonunda sessizliği bozan yüksek bir bağırışla Keiran dışarı boşaldı; Luna ve Angela bunu can kulağıyla yutup, aralarındaki erotik zinciri tamamladı. O an tamamen kayboldular: Sertlik, tutku ve yasak arzuların hüküm sürdüğü bu döngüde herkes birbirinin üzerindeydi; hiçbir şey geri dönmeyecekti artık.