Zoey Banks, Madrid’in loş bir odasında gözlüklerinin ardından sarkan kahverengi saçlarını savurarak kendini tamamen teslim ediyordu. Daracık kıyafetinin altından sarkan yumuşak teni, sertleşmiş yaramı gördükçe iyice ateşleniyordu. İlk defa anal denen bu işte tereddütleri vardı ama az önceki sert dayamalarla hızla ısındı. Adamının kalın yaram, o dar amcığını açmaya başladığında yüzündeki acı ve zevk karışımı ifade, ne kadar derinlere indiğinin kanıtıydı. Yarağını içine aldı, her itişinde biraz daha içeri dolarken nefesi kesiliyordu.
Kendi eliyle sıkıp okşarken, adamı onu arka sokaktan köklemenin tam zamanı diye bağırıyordu. Zoey’nin dudakları yaramı emmeye dalmışken, adamın parmakları da çark gibi dönercesine onun amcığını hırpalıyordu; hem içini hem dışını tırmalayan bu hareketler Zoey’yi deli gibi gaza getirmişti. Derin boğazla aldığı her folloşta boynundaki damarlar şişiyor, göğüs kafesi hızla kalkıp iniyordu. Suni titreşim aleti ise onun am çıtasını yükseltirken adamın gözü bile kırpmadan arka kapıya bastırdıkları sertliğe ayak uyduruyordu.
Doggystyle pozisyonunda sırtına ağır yumruklar indirilirken Zoey’nin amcığı sonuna kadar esniyor; adamın yarağı dar deliğinde adeta dans ediyordu. Kadının vahşi iniltileriyle oda yankılanıyor, nefeslerin birleştiği bu anlarda sıradaki misyoner dayama için bedenini geriyor; içerdiği akıntılar kirli yatağa damlıyordu bile. Göğsünden tutup yukarı çekerken yaramdan gelen sıcak akış yüzüne doğru sıçrıyor, Zoey’nin gözleri kapanıyor ama dili hâlâ dişi yarrağı yalayıp tırmalıyordu.
Sonra yüzüne boca edilen kalın kremayla birlikte o an geldi; haykırarak teslim olduğu noktada bedenindeki bütün kaslar kasıldı ve sıvılar üst üste boşaldı. İlk anal uyumsuzluğu tamamen eridikten sonra, yeniden dayatma başladı; gece uzun, sapık ve acımasızdı ama ikisinin de durması mümkün değildi artık…
